İçimde Ölen Biri Var
Allah rahmet eylesin, saygı ve sevgisizlikle anıyorum kendisini. Yalnız, yanlış okumayın sakın, aramak değil anmak. Atatürk’ü arayabiliriz mesela. Hem anarız, hem ararız. Ama onu sadece insanlığa olan saygımdan dolayı anıyorum. Özlemle ya da hasretle değil. Zaten Özlem ve Hasret isimleri benim kuzenlerimin isimleri, neden onlarla anayım ki onu. Onlarla beraber bile aramam. Ben onu ne ararım ne özlerim. Ben onu ararsam meşgule atar, ben onu özlersem aramıza okyanuslar girer, denizler yahut insanlar girer.
Eğer karşıma çıkarsa öldüğünü hatırlatırım, aklınıza gelsin hemen Kemal Sunal’ın o repliği;
“Öldüm mü ben? Vah vah vah.”
Karşımda oturup bunu desin, oturmasa da olur. Ha Kemal Sunal demişken onu özlemle ve sevgiyle anıyorum işte. Özlüyorum, bir daha gelmez belki de onun gibi birisi Türkiye’ye. Şimdi bana kötü gözle bakmayın, bir insan hiç başka birisi öldü diye sevinir mi diye. Seviniyor gibi gözüksem bile aldırmayın bana, sevinmiyorumdur, mutlu değilimdir sadece neşem vardır belki de.

Resim 愚木混株 Cdd20 tarafından Pixabay‘a yüklendi.
İlk ben öldüm. Sizde ölmüşsünüzdür bu hayatta, yalan söylemeyelim şimdi birbirimize. Sizde ölmüşsünüzdür bir gün elbet, sizin de beraber öldüğünüz biri vardır. Hadi ama ben yalanı sevmem, sizin de var. Sizin de unutamadığınız, takvimden silemediğiniz günler ve hafızalarınıza kazınan anlar var. Anılar, fotoğraflar, sesler vs. vs. vardır işte. Sizin de var küçükken öleceksek tüm aile ölelim diyerek herkesi bir arabaya toplayıp içine kattığınız biri. Anlatın.
İster bana e-mail atın, ister dağa taşa, çiçeklere, balıklara, ister evdeki kediniz Pamuk’a ya da köpeğiniz Paşa’ya, ister hiç tanımadığınız birine anlatın. -Sonradan tanışabilirsiniz bile o insanla. Sonuçta insanlar artık birbirlerini acılarından anlıyorlar, oradan seviyorlar, sahip çıkıyorlar.- Parça parça anlatın, hiç bitmeyecek gibi gelsin, öyle bir gün olsun ki kendi kendinize konuşurken onu da hatırlayın, o birini. Asla bitmeyecek korkusu yaşadığınız o birinin parça parça yok oluşunu değil, parça parça kendinize kattığınızı fark edin. Yıllar yıllar sonra tahminimce; günden haftaya düştüğüm gibi, haftadan aylara düştüğüm gibi ben onu yıllardan yıllara hatırlayacağım. Her zaman Mayıs’ın 23’ü saat 16.04.
İlker Has’ın diğer yazılarına ulaşmak için tıklayınız.
Beni İnstagram’dan takip etmek için tıklayınız.
İçimde Ölen Biri Var İçimde Ölen Biri Var İçimde Ölen Biri Var İçimde Ölen Biri Var İçimde Ölen Biri Var İçimde Ölen Biri Var