Ağır Bir Manipülasyon
Ağır bir manipülasyon. Bir “ben dedikçilik” bir “ben merkezcilik” var.
Sevgi de en büyük manipülasyondur. Öfke de öyle. Öfkenle sen kendini manipüle edersin, o da sevgisiyle seni manipüle eder. Hani diyorlar ya öfkeyle kalkan zararla oturur. Bir de diyorlar ki mutluyken söz verme diye hah işte tam da bu nedenden dolayı, manipülasyon!
Peki neden manipülasyona bu kadar açığız? Öfkemizi kontrol edemediğimiz, sevgiyi de bilmediğimiz için mi? Neden bu kadar üstümüze gelinmesine, bizim kararlarımızı başkasının alabilmesine izin veririz?

Resim 愚木混株 Cdd20 tarafından Pixabay‘a yüklendi.
Aslında ne diliyorum biliyor musunuz, duygularımı, eskisi gibi cümlelerin arasına saklamayı istiyorum. Hissettiklerimi özgürce ifade edebilmeyi, birbirinden kopmadan kendimi bir bütün olarak ifade edebilmeyi istiyorum. Biraz da özlüyorum bunları…
Kendim olabilmeyi istiyorum. Kendim gibi hissedebileceğim insanlarla tanışmayı istiyorum. Kendim gibi hissedebileceğim olayların içerisinde, kendimce cevaplar verebilmeyi istiyorum. Politik ya da mevkiinden dolayı veya tepkilere yol açabilecek cevapları düşünmeden, kendim olabilmeyi istiyorum.
İnsan kendi olunca gerçekliğe daha bir yakın ama başkası gibi davranınca, gerçeklerden uzak ve hayal dünyasından ibaret olmadığı bir “an”ın içinde yeniden ve defalarca yenilenerek kendisini bulamaz gibi geliyor.
Kendim olabilmeyi özleyeceğimi hiç düşünmüyordum. Yıllarca kendimle ve dışarıda bu savaşı verip, şimdi kendime bu yüzden kızacağımı, doğrusu aklımın ucundan geçirmiyordum. Başkasıyla “kendim olduğum” için kavga ederken şimdi kendimle “kendim olamadığım” için kavga ediyorum. Peki neden bu kavgayı ediyorum?
Tabii ki manipülasyon. Yalnızca dışarının bana manipülasyonu değil. Aynı zamanda kendime olan manipülasyonum. Kendime davranış biçimim. Kendime olan saygısızlığım, kendime olan sevgisizliğim ve listenin kendime olan diye daha niceye gitmesi…
Dışarıda nice savaşlar veriliyor. Herkesin ayakta durabilme tanımı ve de ayakta durabilme nedenleri farklı. Kimisi kendini teslim ediyor umutsuzluğundan… kimisi, bilemiyorum ki neyi umut ediyor bu kimisi? Kimisi de ise işte benim gibi karanlığa doğru gidiyor, hâlâ aydınlığın bir başkasının elinde olduğunu düşünerek…

Resim 愚木混株 Cdd20 tarafından Pixabay‘a yüklendi.
Aslında, ne diliyorum biliyor musunuz? Birazcık çözümün hangi kapının ardında olduğunu öğrenebilmeyi diliyorum. Doğru hislerin ne zaman geleceğini, cevap anahtarlarının hangi düşüncemin altında olduğunu bilmek istiyorum. Birazcık-evet birazcık bile yeterli artık- geleceği görebilmeyi istiyorum. Yarının dünden ne farkı olduğunu öğrenebilmeyi, sorunlarla başa çıkabilmenin yeni yöntemlerini, acının franksiyonlarını matematiksel olarak hizaya sokabilmeyi istiyorum. Biraz olsun manipülasyonun kurşunlarını elime alabilmeyi ve silahını denize atabilmeyi istiyorum.
Ben parantezinin içinde “dedikçilik ile merkezciliği” toplayıp ikiye bölmeyi, sonra bunları tek bir lobinin çatısı altında toplayıp polise şikâyet etmeyi istiyorum. Sonra sevgi ile öfkeyi birbirlerinden ayırıp, sevdasına kavuşamayan iki insan olarak kişiselleştirmeyi istiyorum. Sonra da arkama yaslanıp öfkemin dinmesini, mutluluğumun geçmesini beklerim. Derim ki ben buyum, duygularımın dışındayım, kendimim.
Öne çıkan görsel 愚木混株 Cdd20 tarafından Pixabay‘a yüklendi.
Daha fazla içeriğe ulaşmak için tıklayınız.
Ağır Bir Manipülasyon Ağır Bir Manipülasyon Ağır Bir Manipülasyon
Kendi İçine Yazar sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.