Yandık Kül Olduk
Her zaman ki gibi ıssız bir yaşamda, yanan bir ateşim. Soğuk ateş, olan bitenden habersiz bir ateş. Sormak istediği sorulardan kaçan küçük bir ateş. Yorganın altında sıcaktan üşüyen bir ateş. Gülen gözler arasında sorgulayan bir ateş. Yanmaktan kül olmuş fakat vazgeçmeyen bir ateş. Ağlamaktan harap olmayı isteyen ben, delirmiş ufak bir ateşe dönüştüm.
Gülüyorum, ağlayamadığım için sadece gülüyorum. Gözlerim uzaklara dalıyor, mutluluğun ya da mutluluk denen şeyin ne olduğunu o uzaklarda arıyorum. Soğuk, üşüyorum. Ateş benim ama üşüyorum. Kendime bunu bile soramıyorum. Azotu, oksijeni, yakıcı, yanıcı şeyleri biliyorsun ama yanmaktan kurtulamıyorsun. Çok güzel bir zamanda çok güzel yaşamlara çok yanlış anlamlarla dönüyor dünya. Şu an uyusam diyorum. Yıllar sonrasına açmak istiyorum gözlerimi, ya da günler sonrasına. Çünkü insan ateşin alev aldığı, tekrar harlandığı geceden kaçmak istiyor.
İlk önce fitilden kaçtım, sonra ateşin içine atılan odunlardan kaçtım. Şimdi alıştım, sadece söndüğüm zaman tekrar yanmayı bekliyorum. Yandığım zamansa, ateşimi kontrol altına almayı bekliyorum. Bu kadar şeyin farkındayken, hayata hep yanlış tarafından bakarken bütün bu anlamları yanlış okuyorken, ateşi nasıl kontrol altına alacağımı biliyorum, sanıyorum. Çünkü her ateş bir diğerinden farklı her yangın diğerinden daha fazla hasar bırakıyor. Buruk bir kalbe sığdırılmış küller, yakmaktan başka boka yaramıyor.
Kulaklığımı taktım, dış dünyayla iletişimimi kesiyorum. Çimenlere uzanmış bir şekilde gökyüzüne bakıyorum. Dünyanın sonu bu olamaz. Dünyanın sonunu yalnızlık getirmiş olamaz. Kaldırdım kafamı, denizi izliyorum. Dünyanın sonunu sevgisizlik getirmiş olamaz. Bizi kurtaracak yegâne sevgi, yokluğunda bize dünyanın sonunu getirmiş olamaz. Biraz ilerlediğim taşlarla dolu kıyılar ve o kıyılara çarpan dalgalar bana bu dünyanın sonunun geldiğini anlatıyor olamaz. Kulaklığım takılıyken dünyaya karşı bir umut besleyemiyorum.
Başkalarının sesini kestiğim zaman kesinlikle bir şeylerin düzelebileceğine inanamıyorum. Yüreğim hep ölüme 1 dakika geç kalıyor, her zaman dokuzu dört geçe de kalmış vaziyette seyre dalıyorum. 1 dakika daha ilerlese gerçekten dünyanın sonunun geldiğine inanacağım. Fakat izin vermiyor, kulaklığımı çıkarıyorum ve gerçek yalnızlığın günlerce karşımda durup beni öldürmesini izliyorum, keyifle.
Yandık Kül Olduk yazısını beğendiyseniz son yazıma ulaşmak için tıklayınız.
Öne çıkan resim Clker-Free-Vector-Images tarafından Pixabay‘a yüklendi
Yandık Kül Olduk

