Galata’ya Ulaşmak
İnsanın bazı sayfalarının üzeri tozlu, tek bir üflemeyle yeniden açılıyor. Kimsenin kendisini anlamadığı diyarlardan sırtına güvenerek çıkıyor. Oysa sırtımız, bize dünyadaki en uzak yer. İnsanın yakınında gidebileceği o kadar çok yer varken, üzeri tozlarla örtülü bubi tuzağından sırtına güvenerek çıkması insanı hayrete düşürüyor olmalı, en azından beni düşürdü. Hem hayrete düşürdü hem tuzağına hem de hegomanyası altına aldı. İnsan, nasıl olur da duvara çarpan topun, duvardan düşürdüğü bir parça betonu görür de bir insanın kalbinden düşen parçayı göremez?
Göremese bile nasıl o kayıp parçayı aramaz? Bu kalp, çorabın diğer teki olmasa bile çorabının diğer teki kadar önemli ve mevsimin kış olmasının önemli olmadığı soğuk günlerde yanında durabilecek arkadaşının kalbidir. Ne kırabilmeye hakkınız var ne kırık bırakmaya, beslemeye, sevgiyle beslemeye hatta herkesin sevgiyle beslenmeye ihtiyacı var, sonuçta dünyayı sevgi kurtaracak. Size sevginin tam tanımını yapamam, bildiğim kadarıyla sevgi dilsizmiş, ben yine de sevgiyi küçük bir fotoğrafa sığdırdığımı düşünüyorum, size böyle anlatmak istiyorum.

Önümde adını bilmediğim çiçekler var. Soldaki köprüyü, yapraklarıyla hafifçe gizleyen bir çiçek, ne kadar sıradan bir tesadüf olsa da içimdeki sevgi onu büyütüyor gözümde, sanki bir daha denk gelemezmiş hissiyatı veriyor bana. Galata’ya giderken sırasıyla cam kenarında duran saksıdaki çiçekler, çift camlı pencereler, uzun yıllardır ayakta duran gecekondu evler, büyük otobüsler, park edilmiş araçlar, inci gibi dizilmiş ağaçlar, salıncakları olmayan küçük bir park, iş bekleyen vapurlar ve kocaman bir deniz.
Sanırım burası hayatımızdan bir kısım. Hayatımızdaki bu aşamalar, güzellikler oluyor. Galata’ya ulaşmak için türlü yollardan, engebeli yollardan geçiyor. Sevgiyi yaşattığımız yer orası, Galata. Herkesin sevgisi farklı olduğu için geçtiği yollarda farklı oluyor. Mesela ben pencereden gecekondulara geçene kadar çok düştüm aşağıya şimdiyse vapurların oradan Galata’yı izliyorum. Oradaki deniz benim için kocaman, çünkü sevginin olduğu yer çok kıymetli bir yer.

Resim Salih Yüce tarafından Pixabay‘a yüklendi.
Tıpkı Galata’nın Kız Kulesini izlediği gibi ben de uzaktan izliyorum sevgiyi. Hayatımızda ulaşmak istediğimiz, sevgimizi koli koli armağan etmek istediğimiz bir yer var, her zaman o yerin etrafında da bizi ondan gizleyecek şeyler yahut ona gitmemizi engelleyecek durumlar. Her ne olursa olsun biz Galata’ya ulaşacağız, belki yolumuz uzayacak belki patika değişeceğiz ama elbet bir gün sevginin anlamını bir Galata’ya ulaşacağız.
İlker Has’ın diğer yazılarına ulaşmak için tıklayınız.